vadideki zambak
14.11.2017

Vadideki Zambak – Honoré de Balzac

künye

vadideki zambak thumbnail
Adı
Vadideki Zambak
Yazar
Honoré de Balzac
Türü
Roman
Anlatım Tarzı
Gerçekçi
Anlatım Yönü
Durum betimlemeleri
Orijinal Dil
Fransızca
Orijinal Adı
Le Lys dans la vallée
İlk Basım Yılı
1835
Çevirmen
Volkan YALÇINTOKLU
Sayfa Sayısı
300
Kitle Yaş Aralığı
25+
Ort. Okunma Süresi
5 saat
Doğruluk
Yalınlık
Duruluk
Sadelik
Akıcılık
Açıklık
Yoğunluk
Özlülük
Özgünlük
Doğallık
Kalıcılık
Etkileyicilik
Genel Ortalama

Honoré de Balzac 20 Mayıs 1799'da Fransa'da doğmuştur. Roman türünde büyük yapıtlar ortaya koymuştur. XIX. yüzyılda romantizmin egemen olduğu bir dönemde Realizmin öncüsü olmuş ve bu yönde eserler vermiştir. Romanlarında zamanın olaylarını büyük bir gerçeklik tablosu içinde verdiği görülür. Roman dünyasına her tabakadan insanın girmesine izin verir. Onun yapıtlarında her sınıftan, her meslekten, her yerleşim biriminden, her yaştan insan vardır. Yazar bütün yapıtlarını İnsanlık Komedyası adı altında toplamaya karar vermiştir. İnsanlık Komedyasını üç bölüm ve 137 kitaptan oluşan bir bütünlük içinde tasarlamıştır. Fakat bu tasarısı tam olarak gerçekleşmemiştir. Yazarın bazı romanları: Goriot Baba, Tılsımlı Deri Jugenie Grandet, Vadideki Zambak, Mutlak Peşindedir.

Vadideki Zambak, Honore de Balzac’ın, insanlık Komedyası’nın “Taşra Yaşamından Sahneler” bölümünün bir romanıdır. İlk olarak 1835’te Revue Paris gazetesinde tefrika edilmiş, 1836 yılında da tamamlanmıştır. Vadideki Zambak’taki olaylar 1809-1836 yılları Fransa’sının taşrasında ve Paris’inde geçer. Romanın kahramanları sıradan insanlar değil, soylulardır. İçinde yaşadığı toplumu ve bu toplumdaki belirgin tipleri eşsiz bir gözlemcilik ve titizlikle eksiksiz olarak canlandıran Balzac’ın yaşamında özel bir yere sahip olan “Vadideki Zambak” platonik ve umutsuz bir aşkı konu alır. Vadideki Zambak, ilk yayınlanışında (1836) beklenen ilgiyi görmemiş, Honore de Balzac’in en az satılan kitaplarından biri olmuş, yazarını büyük bir hayal kırıklığına uğratmıştı. Oysa Honere de Balzac, üzerinde en çok çalıştığı, en kusursuz, en büyük romanlarından birini yarattığı inancındaydı. Ama zaman Balzac’i haklı çıkardı. Vadideki Zambak, daha sonra yazarın en sevilen, en çok okunan romanlarından biri oldu. Balzac, ‘Vadideki Zambak’ romanı için şöyle der: "Benim her gün olup biten gizli ya da açık olaylara, bireysel yaşamın eylemlerine, bunların nedenleriyle ilkelerine, şimdiye dek tarihçilerin yalnız ulusların genel yaşantılarındaki olaylara verdikleri önem kadar verdiğimi göreceklerdir. Indre Vadisi’nde Madame de Mortsauf’la aşkı arasında olagelen o gizli savaş belki herkesin bildiği o ünlü savaşlardan herhangi biri kadar büyüktür."

Bu roman, on dokuzuncu yüzyıl Fransız edebiyatının iki büyük yöneliminin, romantizm ile gerçekçilik akiminin kavsak noktasında ortaya çıkar ve dünyanın en ünlü ask romanlarından biri olarak gerçek yerini alır. Balzac, aşka derin bir gerçekçilik kazandırırken, çağının toplumsal olgularını ve koşullarını yansıtmaya da büyük özen gösterir. Balzac, Vadideki Zambak romanını 1835 yılında,36 yaşındayken, ölümünden on beş yıl önce kaleme almıştır. Ölümünden bir yıl önce eşi Hanska'ya yazdığı bir mektupta, Balzac "annesinin canavarlığından" söz eder. Ailesinin ona çizdiği eğitim yolunu izlemek istemeyen, yazar olma ve para kazanma mücadelesini özgürleşme mücadelesiyle özdeşleştiren, ömür boyu iflaslarla, borçlarla uğraşan Balzac, bir yandan da hayatının kadınını yılmadan arayıp durmuştur. Vadideki Zambak'ın baş kişisi ve anlatıcısı Félix de Vandenesse, Balzac'la örtüştüğü ölçüde, bize, Balzac'ın, küçük bir çocukken pansiyonlarda başlayan hayat mücadelesini, arayışlarını, çalkantılarını, düş kırıklıklarını, "ölü yıllarını", "uzun acılarını" anlatan bir tür özyaşamöyküsü sunmaktadır.

Kitabın Konusu

Vadideki Zambak yazarın, insanlık Komedyasının "Taşra Yaşamından Sahneler" bölümünün bir romanıdır. İlk olarak 1835'te Revue Paris gazetesinde tefrika edilmiş, 1836 yılında da tamamlanmıştır. Vadideki Zambak'taki olaylar 1809 ~ 1836 yılları Fransasının taşrasında ve Parisinde geçer. Romanın kahramanları sıradan insanlar değil, soylulardır. Romanın konusu aşktır.

Romanın vak'ası Fransa'nın Tours kasabasında geçer. Romanın asıl kahramanı Feliks de Vandenesse, anne ve baba sevgisinden uzak, kardeşleri tarafından küçümsenen, baskı altında bir çocukluk geçiren, zengin ve soylu bir ailenin küçük oğlu olan bir gençtir. Annesi ve kardeşleriyle Paris'te bulunan Feliks, babasının çağırması üzerine Tours'a gider. Tours'ta babası Feliks'i bir baloya davet eder. Baloda hiç tanımadığı güzel bir bayanın omuzları Feliks'i büyüler. Dayanılmaz bir arzuyla bu omuzları öptükten sonra bu kadına aşık olur. Bu olaylarla roman başlar. Feliks, aşık olduğu bu kadını daha sonra Clechogour de Şatosu'nda görür. Omzunu öptüğü kadının bir kontes olduğunu öğrenir. Bu kadın Kont Mortsauf'un eşi, evli ve iki çocuk annesi Madam de Mortsauf'tur. Madam de Mortsauf da Feliks'i platonik bir aşkla sevmeye başlar ve bağlanır.

Artık Kontes, Feliks için, şatonun bulunduğu güzel vadinin zambağıdır. Bu kadın Feliks'in yükselmesi için yardımcı olur. Feliks'e Kral'ın yanında iyi bir yeri olan annesiyle babasının desteğini sağlar. Feliks, Kral'ın iyi bir danışmanı ve güvenilir bir adamı olur. Buradaki işlerinde hızla yükselir. Fakat Kontes'e olan aşkından vazgeçmez. Madam de Mortsauf ile sürekli mektuplaşırlar. Kontes'in hayatı acılarla doludur. Çocukluğunda çektiği sıkıntı ve acıları evlilik döneminde de devam eder. Kontes'in sert yapılı, anlayışı zayıf Kont kocası ve hastalıklı iki çocuğu vardır. Kendisini hep ailesine adamıştır. Böyle bir yaşam içinde Feliks'in aşkına gereken karşılığı veremez.Madam de Mortsauf ile Feliks'in birbirlerine duydukları bu yoğun sevgi, Feliks'in Leydi Dudley ile cinsel aşk yaşamasıyla farklı bir görünüm kazanır. Bu olayları duyan Kontes hastalanır. Feliks'e duyduğu gerçek aşkı anlatamamanın verdiği üzüntü ile hastalığı artar. Gerçek aşkını ve ne kadar çok sevdiğini, fakat evliliğe, anneliğe olan bağlılığının bunların üstünde, aynı zamanda aşkının bedeli olduğunu bildiren bir mektup yazar. Bu mektubu Feliks'e verdikten sonra ölür. Feliks, Madam de Mortsauf'un son dakikalarına yetişir. Hayatının geri kalan kısmında üzüntülü bir yaşam geçirir. Bilimle, sanatla, politikayla ilgilenir ve aşkını unutmaya çalışır.

Kitap Eleştirisi

Gerçekçi roman türünün ilk örneği olan Vadideki Zambak, romantik bir aşk romanı okumak isteyenlerin tercih edebileceği nadir eserlerden biri. On dokuzuncu yüzyılı anlatmasına rağmen sanki günümüzü anlatıyormuş gibi okuyucuyu saran bu şaheseri okumaya başladığınızda neden bir dünya klasiği olduğunu anlamakta zorluk çekmeyeceksiniz.

Zaman zaman uzun anlatımlar ve detaylar okuyucuyu bunaltsa da konudaki derinlik ve süslü anlatımların yerinde kullanımı kitabın kalitesini artırmakta, verilmek istenen mesajın okuyucuya doğru bir şekilde iletilmesi sağlanmakta. Çoğunlukla durum betimleri ağır bassa da kimi yerlerde olay betimlemelerinin en ince ayrıntısına kadar anlatılması kitabı yazınsal açıdan üst seviyeye çıkarmakta.

Volkan Yalçıntoklu’nun enfes çevirisi ile süslü ve yoğun anlatım tarzıyla yazılmış eserleri sevenler için ideal bir başyapıt Vadideki Zambak. Fransız edebiyatına başlamak istiyorsanız tercih edebileceğiniz ilk eserlerden biri.

Son olarak küçük bir uyarı yapmakta fayda var: Kitabın sonlarına doğru gözyaşlarına boğulabilirsiniz. Bu sebeple peçetenizi hazır bulundurun derim.

Şimdiden keyifli okumalar!

Roman Kahramanları

Arabelle: (s248) Felix’in aşık olduğu kadın
Birotteau: (s263) Başrahip
Caroline: (s4) Felix’in dadısı
Charles: (s5) Felix’ten beş yaş büyük yakışıklı oğlan
Doisy: (s10) Kapıcı
Felix: (s2) Nathalie’ye aşık genç oğlan. Romanın başkahramanı
Henriette: (s78) Nathalie de Manerville’nin takma adı
Jacques: (s37) Kont Mortsauf’un oğlu
Jean: (s13) Oda hizmetçisi
Kont de Mortsauf: (s25) Nathalie de Manerville Mortsauf’un eşi
Lepître: (s10) Bourbonların fanatik bir yandaşı
Leydi Dudley: (s250) Felix’in aşık olduğu İngiliz kadın
Listomere: (s16) Felix’in kuzeni
Madam de Lenoncourt: (s87) Elli altı yaşında, soylu tavırları olan bakımlı kadın
Madeleine: (s36) Kont Mortsauf’un dokuz yaşındaki kız çocuğu
Mösye de Chessel: (s28) Şato sahibi
Mösye de Mortsauf: (s25) Nathalie de Manerville’nin eşi
Nathalie de Manerville: (s1) Felix’in aşık olduğu evli kadın

Yazınsal Sözcükler ve Deyimler

Arduvaz: Kayağan taş
"Geniş bir fundalığın bayırında gördüğüm ilk küçük şatoda oturuyordu; ceviz ağacımın altında otururken, çatısının arduvazları ve penceresinin camları öğle günşinde parlıyodu; pamuklu elbisesi, bağlarındaki bir zerdali ağacının altında beyaz bir nokta oluşturuyordu."

Belagat: İyi konuşma, sözle inandırma yeteneği
"Ayaklarına kapanıp sıcak gözyaşları dökerek dizlerine sarıldım, ona sevgi dolu yüreğimi açtım; sevgiye aç ve vurguları bir üvey annenin bile yüreğini titretecek bir sözcük silsilesinin belagetiyle onu etkilemeye çalıştım."

Gergef: Üzerine kumaş gerilerek nakış işlemeye yarar, çoğu dikdörtgen biçiminde olan çerçeve
"Hizmetkârı iki koltuğu bize yaklaştırdıktan sonra, bir şey söyleyemeyecek kadar şaşkın bir halde gergefin başına geçti; sesssizliğine bir bahane sunmak için, iğnesini çıkararak işlemesini bitirdi, birkaç delik saydı ve hem zarif hem kibirli başını Mösyö de Chessel’e çevirip ona bu ziyareti hangi mutlu tesadüfe borçlu olduğunu sordu."

Korsaj: Küçük, kısa korse
"Korsajını görmek için yüreğim çırpınarak doğruldum ve bir tulle iffetlice örtülmüş, ama gök rengi ve mükemmel yuvarlıktaki küreleri dantel kıvrımlarıyla yumuşak bir şekilde sarmalanmış göğsünü gördüğümde tamamıyla büyülendim."

Parya: Herkes tarafından hor görülen ve aşağılanan kimse, ayaktakımı
"Orada hiç kimseyi görmeden ve bir parya yaşamı sürerek sekiz yıl kaldım."

comments powered by Disqus